GELECEĞİN MESELELERİNE YAPAY DOKUNUŞ
21.yüzyıl teknolojik gelişmelerle hızla ilerliyor. Bu süreç içerisinde göze en net çarpan teknoloji herkesin tahmin edebileceği gibi yapay zeka ve teknolojileri. Her ne kadar yapay zeka kavramının ortaya çıkış tarihi 1950’ler olsa da son birkaç yılda gelişimindeki en büyük ivmeyi kazandığını söyleyebiliriz. Peki ya gelecekte de bu ivmeyle ilerlemeye devam mı edecek? Geleceğin meseleleri kapısının anahtarı olarak görebilir miyiz yapay zekayı?
Ben bu sorunun cevabının net bir şekilde evet olduğunu düşünüyorum. Zekayı makinelere aktarma çabasıyla insanoğlu imkanlarını hiç olmadığı kadar arttırabilir ve sınırlarını aşabilir. Geleceğin meseleleri, yapay zekanın aktif rol aldığı pratik çözümlerle birlikte ele alındığında veri analitiği, karar verme otomatları, yapay sinir ağları ve öngörüsel analizler gibi yöntemlerle güzel sonuçlara ulaşılabileceğini düşünüyorum. Bunu Geleceğin Meselelerinden birkaç örnekle destekleyebilirim.
SAĞLIK SEKTÖRÜNE YAPAY DOKUNUŞ
Yapay zeka, sağlık sektöründe birçok alanda fark edilir bir değişim ve gelişim getirebilir. Büyük miktarda hastalık belirteçleri ve genetik verileri analiz ederek, kişiselleştirilmiş tedavi planları geliştirebilir. Bu şekilde daha az yan etki, daha etkili tedavi, daha hızlı iyileşme ve erken teşhis gibi birçok alanda insan hayatında olumlu bir yapay dokunuş bırakabilir. Başka bir pencereden bakacak olursak görüntü algılama ve analizi ile birçok tıbbi cihaz daha geliştirilebilir hal alacaktır.MR veya CT taramaları gibi alanlarda günümüzde kullanılan yapay zeka daha çok cihaza entegre edilerek hastalık teşhisi ve görüntüleme üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir.
TERAZİDEKİ YAPAY DENGE
Gelecekte, yapay zeka ve adalet arasındaki denge ve etkileşim, teknolojinin toplum üzerindeki etkisini derinden etkileyebilir. Adalet sistemlerinde kullanıldığında karar verme süreçlerini destekleyebilir ve önyargıları ortadan kaldırabilir. Ne kadar iyi eğitilirse doğruya o kadar yakın sonuçlar çıkararak hem zamandan tasarruf eder hem de eşitsizlikleri önler. Varlığından kaynaklanan etik problemler gibi hukuki tartışmalara bile çözüm getirecek seviyeye gelebilir. Şuan çok örneği olmasa da gelecekte yapay zeka ve adaletin birbiriyle çok iç içe yollarına devam edeceğini düşünüyorum.
ENERJİ VE ÇEVRE MESELELERİ
Yapay zeka, büyük miktarda veriye dayalı olarak enerji tüketim modelleri geliştirebilir. Örneğin, akıllı şebeke teknolojisi geliştirerek hem enerji tasarrufu hem de verilere dayalı kalan kaynak tahmini yapabilir. Yenilenebilir enerji kaynakları üretilip yönetilmesinde etkin rol oynayabilir. Öngörüsel analizler yaparak veri analitiğiyle enerji verimliliğini arttırabilir. Bu sayede kaynak yönetimi sağlayabilir. Atık yönetimi ve geri dönüşüm işlemleri gibi konularda daha etkin rol alabilir. Sonuç olarak yapay zeka enerji verimliliği, kaynak tahmini, çevre risklerinin azaltılmasında sürdürülebilirlik açısından gelecekte insanlık için büyük bir umut vaat ediyor.
YAPAY EĞİTİM MODELLERİ
Teknolojinin aşırı kullanımıyla özellikle gençlerde dikkat eksikliği, algıda yavaşlık, yanlış ve yetersiz bilgi edinme gibi problemlerin hızla yayıldığı bir gerçek. Ama bu sorunun çözümü de yine teknolojide saklı olabilir. Özellikle de yapay zeka bize bu konuda birçok yenilikçi eğitim modeliyle çözümün kapısını aralıyor olabilir. Kişiselleştirilmiş eğitim modelleri geliştirilerek kişinin ihtiyaçları bazlı özelleştirilmiş bir eğitim sunulabilir. Öğrenci performans analizi gibi otonom sistemlerle gençlerin ilerlemeleri yapay zeka desteğiyle kolay bir şekilde denetlenebilir. Bu şekilde teknolojiden kaynaklı olumsuzluklar yine teknoloji kullanılarak olumlu hale getirilebilir.
TARIM VE ÜRETİMDE YAPAY ZEKA
Endüstride yaşanan dijital devrim sonrası gelişen Tarım 4.0, yapay zekanın tarımda üretkenliği arttırma ve iş gücünü azaltma potansiyelini gösteriyor. Akıllı tarım teknolojileri, verimliliği artırmak için kullanılabilir ve farklı ihtiyaçları bir araya getirerek kontrol ve analiz sağlayabilir. Bu, tarım alanında verimliliği artırarak geniş bir yelpazedeki faydaları beraberinde getirebilir. Üretimde sürekliliği sağlamak ve azalan üretim kültürünü devam ettirmek için yapay zeka olmazsa olmaz bir çıkış noktasıdır diyebiliriz.
Bunlar ve daha birçok alanda gelecek için yapay zeka; veri analitiği, öngörüsel analiz ve derin öğrenme gibi tekniklerle önemli bir rol oynayacak ve pek çok alanda inovasyonu teşvik edecek potansiyele sahiptir. Geleceğin meseleleriyle uğraşırken yapay zekanın insanlıktan yana kullanılması gerçekten çok büyük bir fayda sağlayacaktır. Son olarak Fei-Fei Li bir sözüyle yazımı bitirmek istiyorum: “Gelecekteki en iyi yatırım, insanların yapay zekayı kullanabilme yeteneklerine ve insan zekasının değerine olan inançlarıdır.”
Hasna Sena Kaymak